19 Ocak 2016 Salı

.YENİDEN

sıkıldım.
demek ki insan hayatında her şeyin yolunda gitmesinden de sıkılıyormuş bir noktadan sonra.
hayatım hep bir koşuşturmaca içinde geçiyor. ve ben günlerin nasıl akıp gittiğine inanamıyorum bile. farkına varamıyorum. 
bu kötü..
işe girdiğimden beri, yani 18 Nisan 2013'ten beri bu böyle. ve hala nasıl devlet memuru olduğuma ve bu işe nasıl devam ettiğime şaşıran bir kitle var. ben de dahil :) 
insan işe başlayınca para harcamaya bile vakit bulamıyormuş.
***
okula devam ediyorum. hatta 2. üniversiteme de başladım. sevdiğimden filan değil. neden yaptığımı inanın ben de bilmiyorum. hadi 1.sinde yılların emeği var.. malum 2008de girdim ona. bunca emeği insan çöpe atamıyor. ve 7. senede aslında bu bölümün kesinlikle bana göre olmadığını, hatta nefret ettiğimi farketmem de bu gerçeği değiştirmiyor. o yüzden bırakmıyorum. bırakamıyorum. henüz o kadar cesur değilim malesef. benim sürekli bir şeylerle uğraşmam lazım ki kafayı yemeyeyim.
***
eskişehire döneli tam 1 sene + 1 ay filan oldu. ilk başta biraz hayal kırıklığıydı elbette. bıraktığım gibi bulamamıştım. üstelik hiç bir mecburiyetim olmamasına rağmen sabahın 7sinde kat kat giyinip yürüyüşe çıktığım o köprü bile yoktu. yıkmışlar ve yerine bir kavşak yapmışlar. sevmedim...
***
geçmişe dair pek özlediğim bir şey yok. daha doğrusu hatırlayamıyorum pek. bu beni mutlu ediyor açıkcası. şu sıralar tek özlediğim şey ailem ve osman. 
osman ailemle kalıyor çünkü artık. getiremedim yanımda. o da annemle aşk yaşamakla meşgul zaten. beni değil ama ailemi kapıda karşılayıp, geceleri anneme masaj yapıyor. fakat ilk fırsatta yanıma alacağım. çünkü o benim hayatımdaki en güzel şeylerden biriydi, biliyorsunuz.
***
insanın 27 yaşından sonra en çok özlediği şey ailesi oluyormuş. eve gittiğimde geceleri annemle uyuyorum sarılıp. bunun tadı hiçbir şeyde yok. 
***
kahvede level atladım. artık duble espresso içiyorum. kahve sevgim hala devam ediyor çünkü herkes gider kahve kalır :)
***
çoğunlukla kendime vakit ayıramamaktan şikayetçiyim eskisi gibi. çünkü ben keyif insanıydım. sabahları yürüyüşe çıkıp, gelip güzel bir kahve yapmak ve uzanıp kitap okumak, yeni yemek tarifleri denemek, yeni müzikler keşfetmek, bol bol yolculuk yapmak, puzzle başında saatler  geçirmek, osmanın horlamasını dinlemek benim için en keyifli şeylerdendi. 
bu durumdan şikayetçiyim hayatımla ilgili. şu sıralar ise sadece boş bulabildiğim vakitlerde sadece uyuyorum. ve 3 yıldır hiç tatil yapamadım. bu yaz üstü açık klasik bir araba bulup bol bol gün batımına doğru sürmek istiyorum. buna ihtiyacım var. üstelik artık saçlarım da uzun :) 
hem de belime kadar... :)




2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...